Ner'den bilirdim annem?
Çalınca sabah kapı,
Meryem teyze diyerek bir koşu gidip açtım.
Baktım; gözleri kan çanağı, çenesinde ıslaklık.
Herhâlde çok üzülmüş, ağlamıştır sandım.
Ner'den bilirdim annem?
Kin doluymuş gözleri.
Bana öğretmedin ki ner'den bilebilirdim?
Yedi gibiydi yaşım, sekize girmiş miydim?
Anlayamadım işte ben, çocukluğuma ver benim.
Çalınca kapıyı, açtım ardına kadar.
Baktım; gözler kan çanağı, çenesinde ıslaklık.
Herhâlde çok üzülmüş, teyzem ağlamış sandım.
Bana “Bebem” derdi hep, canım teyzemdi benim.
Teyze ana yarısı, bir başkaydı sevişim.
O sabah çok değişik, bambaşka olmuş gibi.
Gözler kanla buğ'lanmış, ıslak ıslak çenesi.
Her zaman beni öpen o güzelim dudaklar
Bir tarafa çarpılmış, sandım ağlatmış biri.
Bir yana itti beni, dibeğin ta yanına.
Orağını savurdu anamın tam boynuna.
Ner'den bilirdim annem,
Affet ne olur beni!
Ama daha dün gece o,
Benim Meryem teyzemdi.
Affet can babam beni,
Affedin kardeşlerim!
Anlamadınız dünya ne
Olanlar neyin nesi…
Namazda hançerlemiş Bedros Amca babamı.
Teyze, hala, eniştem; hiçbiri kurtulmamış.
Kardeşlerim beklerken kahvaltı sofrasını,
Yakalayıp yakmışlar Haçik’le Hrant Dayı.
Çalınca sabah kapı,
Meryem teyze diyerek bir koşu gidip açtım.
Baktım; gözleri kan çanağı, çenesinde ıslaklık.
Herhâlde çok üzülmüş, ağlamıştır sandım.
Ner'den bilirdim annem?
Kin doluymuş gözleri.
Bana öğretmedin ki ner'den bilebilirdim?
Yedi gibiydi yaşım, sekize girmiş miydim?
Anlayamadım işte ben, çocukluğuma ver benim.
Çalınca kapıyı, açtım ardına kadar.
Baktım; gözler kan çanağı, çenesinde ıslaklık.
Herhâlde çok üzülmüş, teyzem ağlamış sandım.
Bana “Bebem” derdi hep, canım teyzemdi benim.
Teyze ana yarısı, bir başkaydı sevişim.
O sabah çok değişik, bambaşka olmuş gibi.
Gözler kanla buğ'lanmış, ıslak ıslak çenesi.
Her zaman beni öpen o güzelim dudaklar
Bir tarafa çarpılmış, sandım ağlatmış biri.
Bir yana itti beni, dibeğin ta yanına.
Orağını savurdu anamın tam boynuna.
Ner'den bilirdim annem,
Affet ne olur beni!
Ama daha dün gece o,
Benim Meryem teyzemdi.
Affet can babam beni,
Affedin kardeşlerim!
Anlamadınız dünya ne
Olanlar neyin nesi…
Namazda hançerlemiş Bedros Amca babamı.
Teyze, hala, eniştem; hiçbiri kurtulmamış.
Kardeşlerim beklerken kahvaltı sofrasını,
Yakalayıp yakmışlar Haçik’le Hrant Dayı.
Beni, dibeğin tam üstünde
Buldu ağlarken Ancel.
“Melek ablam, koş!” dedim
“Canım yanıyor” benim.
Şimdi öpüp yaramı
Hemen geçirir diye.
Uzanırken elleri saçlarımın üstüne
Gözleri kandan kızıl,
Eteği kan yumağı…
Yedi gibiydi yaşım,
Sekize girmiş miydim?
Buldu ağlarken Ancel.
“Melek ablam, koş!” dedim
“Canım yanıyor” benim.
Şimdi öpüp yaramı
Hemen geçirir diye.
Uzanırken elleri saçlarımın üstüne
Gözleri kandan kızıl,
Eteği kan yumağı…
Yedi gibiydi yaşım,
Sekize girmiş miydim?
"Ermenilerin yaptığı sayısız soykırım cinayetleri nedeniyle nefesleri bedenlerinden çekip alınan çocuklarımızın anısına ithaf edilmiştir." Bir nefes şiir, tek kare görüntü... Akıl taşıyan gözlere yeterli delil değil mi?
*
Günay Tulun
Yazarlar ve Ozanlar Grubu Eserler:
Anılar Canlanırken II
Yazarlar ve Ozanlar [Gerçeğin Damlaları]
İlk Yayınlandığı Yerler:
Yazarlar ve Ozanlar
Türk Edebiyatı
Kent Haber
Edirne P.
İlk Yayın Tarihi: 24.9.2005
11 yorum:
Mehmet GÖZAY IP: 85.99.47.xxx Tarih : 16.11.2005 10:21:33
Uluslararası Yalan Ermeniler , Rusya ve Üç Avrupa devleti ( Fransa, İngilter ve Almanya ) emperyal planın maşası olarak 1877-1915 arasında 500,000 ' den fazla sivil Türk halkını bebek, çocuk, genç, yaşlı kadın ve erkek Soykırım katliamını yapmıştır. Bu suçun iştirakçisi Çarlık Rusya ordusu ile Avrupa devletlerinin gizli ajan ordusudur. Gerekli araştırma ve soruşturma yapılarak , ilgili devletlere tazminat davaları açılmalıdır. Saygılarımla
abdurrahman IP: 88.242.77.xxx Tarih : 18.10.2006 14:25:19
biz ermenileri hainleri içimizde besliyoruz mehmet ali birand ve bildiğim ve bilmediğim birçoklarını hani avrupda demişya mehmet ali birand türkiye türklerin olamayacak kadar zengin diye ve belki artık geç de olabilir iyi dürüst zengin bir türkiye yapmak çünkü bencil bir toplum yetişiyor insanlar din ve kültürümüzden uzaklaşıp batının işe yaramayan yönlerini taklit edip özendikçe korkarım o treni kaçırdık tamiri nefislere zor gelir çünkü
meraba
sairde samsunda dogmus ya. anamlar 1953 yilinda cikmislar samsundan ben soylemeyi unuddum.
charles steven tillotson | Tarih : 13.04.2008
meraba
meraba.ben bu siirden pek etkillenmisimdir benim atalarim buriya samsundan gelivemisler benim anam anladirdi bizim kotu eskiya ademler zavali turklere jok kotuluk yabdi turkleri furdular ooo suru ilem diyodu.bize anlatib aglar idi komsularinin tamamini oldurmus bu eskiya. siiri englishe terjume yapdirdim jok ajikli bi siir geriye gidinje anama okuğajam.
charles steven tillotson | Tarih : 13.04.2008
Yedi Gibiydi Yaşım, Sekize Girmiş miydim? şiiri
Gerçekten çok büyük bir trajediyi yansıtan muazzam bir şiir.Tarih bilmiyen gençlerimiz kimin kime soykırım yaptığını belki bu şiiri okurken merak eder araştırıp öğrenir.Şiirin küçük bir çocuğun ağzından yazıldığını biliyorum.
Adından da belli bu.Yedi yaşında bir yavrucuk.İşte Anadolu halkı Ermeniler tarafından böyle vahşetle katledildi.En az 2.500.000 Türk kayıp.O tarihlerde yazılmış Fransızca bir kitaba göre ise 6.500.000 Türk ve Kürt, Ermeniler tarafından katledilmiş.Batılı denen soykırım işbirlikçisi ABD+Almanya+İngiltere ve o kitabın yayınlandığı Fransa hala nasıl dik duruyor başınız.
Mehmet Sertoğlu | Tarih : 01.04.2008
Türkiye'ye uzakta yaşayan birisi olarak güzel haberlere çok ihtiyacımız var. Ben bu yorumun benzerini yazarın bu eserinin basıldığı bir başka yayın kanalına da yollamıştım. Ermeniler Avustralya ve Zelanda'da Türkler'in önüne hep engel çıkarıyor, konserlerinde dahi Türkler'i kötülüyor, küfür ediyor ve hakkımızda devamlı iftiralar atıyorlar. Üzülerek belirtiyorum ki bir çok Kürt kökenli vatandaşta buna alet oluyor ve aleyhimizde çalışıyorlar. Bunun sebebi tarih bilgilerinin olmaması. Çünkü Ermeniler Türkler'e olduğu kadar Kürtler'e de soykırım yapmışlardır
. Milyonlarca Kürt ve Türk öldürülmüştür. Bunun 6 000 000 civarında olduğu sanılıyor. (Bendeki kaynaklar: 1/Osmanlı-Rus Savaşları ve sonuçları Kitabın basıldığı yer ve yıl: Paris 1921-Dili Fransızca ile 2/İngilizce basılmış bir dergi (Bu derginin ön ve arka kapakları olmadığından adını yazamıyorum. İsteyenlere fotokopisini gönderebilirim. Kullanılan İngilizce oldukça eski. Bu dergi Amerikalı, Alman, İngiliz, İtalyan ve Fransız misyonerlerin 1820'lerde bile Türkiye'de cirit attığını ve Ermeni-Kürt gibi Türkiye'de asli halktan sayılan insanları kışkırttıklarını ve bunun sonucunda Anadolu'da 3 500 000 kişinin öldüğünü ve bunun yarısı kadar insanın kaybolduğunu ayrıca 450 000 civarında kişinin de Ermeni ve Ruslar tarafından Azerbaycan, Sibirya ve Yakutskaya diye bir yere götürüldüklerini yazıyor). Ermeniler'in bu kötülüklerini sık sık haber yapmak ve bu konularda ciddi ve devamlı takipçi olmak şart. Ayrıca bunun bir vatan borcu olduğunu bildirmek isterim. Ama gördüğüm kadarı ile Türkiye'de birisi ortaya bir saçmalık atıyor. Herkes o saçmalığı gündem yapıp haftalarca onun peşinden koşuyor. Sonra bir yenisi geliyor arkadan. Bu yüzden Türkiye'de somut ilerleme yerine sanal ilerleme oluyor. Asıl halk gittikçe daha beter fakirleşiyor. Sayın yazarın yazılarını da bu çerçeve de büyük bir özenle okudum. Benim bilgilerim paralelinde müthiş şeyler söylüyor. Dönüşte bu gerçekleri Türk toplumundaki kişileri aydınlatmak için kullanacağım. Bu konuların bu yazılardaki ciddiyetle yazılmaya devam edilmesini rica ediyorum. Bizleri gurbet ellerde yalnız bırakmamalısınız.
Bu siirin onunde sapkami cikariyorum.Baska soze gerek kaldi mi? 8/24/2005 8:16:01 PM
Bu şiiri iyi okuyup doğru anlamak lazım
Bu şiiri iiyi okuyup doğru anlamak lazım.Bu şiir yaşları 0 ile 17 arasındaki şehit evlatlarımızın şiiridir.Tamamı ermeni katiller tarafından soykırıma uğratılmıştır.Babaları dedeleri anaları ablaları kardeşleri amcaları dayıları teyzeleri ve daha az bir zaman önce HOCALIda yaptıkları gibi.Bu şiire tam not vermeyenleri ayıplıyorum.Önce iyi okusunlar iyi anlasınlar sonra ne dedi diye kendilerine sorsunlar sonra oylasınlar.Hepsini rahmetle anıyorum.
hocam bu korkunç bir olay-şiirde fotoğraf gibi anlatmışın durumu-içim titredi-ağlamaklı oldum
Acı çok acı! Ah Ermeniler ah!
ermenilerin yerini şimdi başkaları aldı. artık anlayın. artık insanımızı başkaları öldürüypr. bazılarıda bunu alkışlıyor.
okurken insanın tüyleri diken diken oluyor.ya utanıyorum ama şahsen ben ağladım.Sarıkamış üzerine yazılmış en büyük şiir bu.Ayrıca Çanakkale Şehitlerinden sonra şehitler ve bir savaş için böyle muhteşem bir şiir yazılmadı.Kutluyorum demek muhteşem demek az kalır.Allah bütün şehitlerimize rahmet eylesin.
KOCAMAN PARDON: Önümde 2 ayrı sayfa açıktı.1914 Kışında Sarıkamış'a yazacağım yazıyı yanlışlıkla buraya kaydettim.Özür diliyorum.
Bu şiir insana içini acıtan kavuran yakan berbat duygular veriyor.Ama ne yazıkki yazılanlar bir gerçeğinde yansıması.Şairler yalnız aşkı yazmazlar işte böyle tarihte toplumsal gerçekleri de yazarlar ve bir kitap dolusu laftan daha etkili olurlar.Şiir olarak değerlendirirsek gerçekten çok güzel.Okurken içimiz titredi.Son dört mısrada ise ağlattı.Günay tuluna saygılar.......
Bu iş ancak bu kadar anlatılabilir. Saygılar..............................
Yorum Gönder