SILA [Günay Tulun]

 
Şu akan çayların ardından bakar, 
Düşünüp dururum: Nereye kadar? 
Sılama taşır mı bir mektup yazsam? 
Özlemden zarf yapıp; selam yollasam…
Tutkuyla tütsüler çamlar akşamı
Seslenir adımı özlem rüzgârı
Kalkıp da açınca “Gelen kim?” diye
Selamsız, sert bakar; sıla sabahı…
Kim bilir nerede; nasıl, ne zaman?
Bitecek bu özlem; belki an, bu an!
Engeller sel olsa, yıksa yolları
Gülümser, sorarım: Nereye kadar?

    
Günay Tulun

Hiç yorum yok:

*SESSİZLİĞİN SESLERİ SANAT GALERİSİ SERGİLERİ İÇİN TIKLAYIN